İstanbul Psikanaliz Derneği ve İstanbul Çocuk ve Ergen Psikanalitik Psikoterapiler Derneği ortak etkinliği olan 16. Çocuk Psikanalizi Günleri, bu yıl 5-6 Nisan 2019 tarihlerinde Aynalı Geçit’te gerçekleşecektir. Etkinliğimizin konusu ‘Oidipal Dönem Çocukları ve Aileleri ile Psikanalitik Çalışma’ olarak belirlenmiştir.

 

Tüm canlılarda olduğu gibi, insanoğlunda da varoluş, en basitten karmaşığa doğru giden ve gelişim adını verdiğimiz bir süreç izler; hücre düzeyinde başlayan yaşam doku, organ, sistem vb. gibi aşamalardan geçerek canlı bireyi oluşturur. İnsan, diğer canlılar ve özellikle de ait olduğu memeliler grubu üyelerinden farklı olarak natamam bir halde dünyaya gelir ve yetişkin evresine gelebilmek için oldukça uzun süren bir bağımlılık döneminden geçer. Doğumdan yetişkinliğe kadar geçen ve genel olarak çocukluk adını alan bu evre, sürekli gelişim nedeniyle homojen bir görünüm sunmaz, fiziksel ve ruhsal gelişim açısından her yaş bir önceki ve bir sonraki yaştan farklı özellikler sergiler. Ancak  bazı dönüm noktaları ve gelişimsel özelliklerin dağılımı göz önüne alındığında, gelişimi evrelere ayırmak mümkün olur.


Hastalarındaki ruhsal sorunların kökenlerinin çocuklukta yaşanmış cinsel deneyimlerle ilgili olduğunu düşünen Freud, başlangıçta, yetişkin tarafından gerçekleştirildiğini var saydığı bir baştan çıkarma eylemini sorumlu tutarken, daha sonra bu varsayımdan vazgeçerek çocukluk cinselliğini ortaya atmıştır. Bunun sonucunda da, cinsellik yetişkinlere özgü bir etkinlik olmaktan çıkıp, doğumda başlayan ve gelişip dönüşerek yetişkinlikte son halini alan yaygın bir etkinlik olarak tasavvur edilmiştir. Böylece, libido’nun gelişiminin, bir yandan belirli beden bölgelerinin uyarılabilirliklerinin ön plana çıkışı, bir yandan da buna uygun ilişki biçimlerinin belirmesiyle  kendini gösteren klasik psikoseksüel gelişim şeması ortaya çıkmıştır. Daha sonra çocuklarla yapılan çalışma ve gözlemler, Freud’un yetişkin hastalarla çalışmasıyla oluşturduğu gelişim şemasının çocukta geçerli olduğu gösterilmiştir. Çocuklarla çalışırken de çocuğun psikoseksüel gelişimin hangi evresinde olduğunun dikkate alınmasında yarar vardır.


Çocuklarla çalışan psikanalistlerin temel referansı, çalışılan çocuğun yaşı ne olursa olsun, psikanalitik kuramdır. Ancak, nasıl ki kuramsal referansın aynı olmasına karşılık, çocukla psikanalitik çalışmanın çerçevesi yetişkinle çalışmanın çerçevesinden farklıysa, değişik gelişim evresindeki çocuklarla çalışmalar da farklılıklar gösterebilir. Örneğin, bebek ile yapılan psikanalitik çalışma ergenle yapılan psikanalitik çalışmadan hayli farklıdır. Bu açıdan bakıldığında, her gelişim evresindeki çocukla yapılacak çalışmanın, gelişim evresindeki  özellikler ile ilişkili özgül boyutları olduğu düşünülebilir.


Oidipal dönem,  çocuğun bilişsel ve iletişimsel yetilerinin hızla gelişmesine karşılık bastırmanın henüz etkili bir biçimde kullanılmaması nedeniyle bilinçdışı materyalin zengin bir biçimde sergilendiği bir dönemdir. Ancak bu hızlı gelişmeye paralel giden motor yetkinlik ve otonomi artışı çerçeveyle ilgili sorunlara yol açabilir. Söz konusu özellikler, analistle olan ilişkiyi olduğu kadar, çocuğun anne babayla olan ilişkisini ve onların analistle olan ilişkisini de etkileyebilir.

 

Etkinliğimizin bu yılki konuğu, İtalya’da psikanalitik pratiğine devam eden ve Tavistock Klinik’te eğitimini tamamlamış olan, çocuk psikoterapisti ve aile psikanalisti Sara Micotti (PhD) olacaktır. Micotti, Milano’daki Centro Benedetta D’Intino Onlus’ta ve bireysel olarak Pavia’da çocuk, ergen ve yetişkin psikoterapisti olarak çalışmaktadır. Mesleki ilgi alanları bebek/çocuk ve aileleridir.  Milano’da, 0-18 yaş aralığındaki çocuk ve ailelerde yaşanan duygusal problemlerin önlenmesi ve tedavisi amacıyla kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir merkez olan Centro Benedetta D’Intito’nun bilimsel direktörlüğünü yapmaktadır. İtalyan Üniversiteleri’nde misafir öğretim üyesi olarak görev almakta ve başka ülkelerde de dersler vermektedir (Çek Cumhuriyeti, Fransa, Güney Afrika, İngiltere).

 

Çocukla çalışmanın bu özgül boyutlarını tartışma ve çalışma amacıyla, XVI. Çocuk Psikanalizi Günleri’nin konusu “Oidipal Dönem Çocukları ve Aileleriyle Psikanalitik Çalışma” olarak belirlenmiştir.

İCEPPD

İstanbul Psikanaliz Derneği ve İstanbul Çocuk ve Ergen Psikanalitik Psikoterapiler Derneği ortak etkinliği olan 16. Çocuk Psikanalizi Günleri, bu yıl 5-6 Nisan 2019 tarihlerinde Aynalı Geçit’te gerçekleşecektir. Etkinliğimizin konusu ‘Oidipal Dönem Çocukları ve Aileleri ile Psikanalitik Çalışma’ olarak belirlenmiştir.

 

Tüm canlılarda olduğu gibi, insanoğlunda da varoluş, en basitten karmaşığa doğru giden ve gelişim adını verdiğimiz bir süreç izler; hücre düzeyinde başlayan yaşam doku, organ, sistem vb. gibi aşamalardan geçerek canlı bireyi oluşturur. İnsan, diğer canlılar ve özellikle de ait olduğu memeliler grubu üyelerinden farklı olarak natamam bir halde dünyaya gelir ve yetişkin evresine gelebilmek için oldukça uzun süren bir bağımlılık döneminden geçer. Doğumdan yetişkinliğe kadar geçen ve genel olarak çocukluk adını alan bu evre, sürekli gelişim nedeniyle homojen bir görünüm sunmaz, fiziksel ve ruhsal gelişim açısından her yaş bir önceki ve bir sonraki yaştan farklı özellikler sergiler. Ancak  bazı dönüm noktaları ve gelişimsel özelliklerin dağılımı göz önüne alındığında, gelişimi evrelere ayırmak mümkün olur.

Article composing may be frightening and depleting. Composition editing is a necessary section of writing an article.
The greatest error you can create when creating an essay isn’t having a very clear thesis declaration. Apart from potency of discussion, a superb article even offers to be gratifying to read. The regular essay should get an launch, at least three body paragraphs, as well as a decision. Please comprise the inquiry at the start of each paper generator free. Quite simply, you should individually create your own essay, duplicating somebody else’s essay wouldn’t be considered a suitable rendering of you, and is regarded plagiarism. Undoubtedly, really good writing additionally means excellent grammar. Your writing ought to be directed toward a broad audience. Maintain a superb form when composing an essay.

 

Hastalarındaki ruhsal sorunların kökenlerinin çocuklukta yaşanmış cinsel deneyimlerle ilgili olduğunu düşünen Freud, başlangıçta, yetişkin tarafından gerçekleştirildiğini var saydığı bir baştan çıkarma eylemini sorumlu tutarken, daha sonra bu varsayımdan vazgeçerek çocukluk cinselliğini ortaya atmıştır. Bunun sonucunda da, cinsellik yetişkinlere özgü bir etkinlik olmaktan çıkıp, doğumda başlayan ve gelişip dönüşerek yetişkinlikte son halini alan yaygın bir etkinlik olarak tasavvur edilmiştir. Böylece, libido’nun gelişiminin, bir yandan belirli beden bölgelerinin uyarılabilirliklerinin ön plana çıkışı, bir yandan da buna uygun ilişki biçimlerinin belirmesiyle  kendini gösteren klasik psikoseksüel gelişim şeması ortaya çıkmıştır. Daha sonra çocuklarla yapılan çalışma ve gözlemler, Freud’un yetişkin hastalarla çalışmasıyla oluşturduğu gelişim şemasının çocukta geçerli olduğu gösterilmiştir. Çocuklarla çalışırken de çocuğun psikoseksüel gelişimin hangi evresinde olduğunun dikkate alınmasında yarar vardır.

 

Çocuklarla çalışan psikanalistlerin temel referansı, çalışılan çocuğun yaşı ne olursa olsun, psikanalitik kuramdır. Ancak, nasıl ki kuramsal referansın aynı olmasına karşılık, çocukla psikanalitik çalışmanın çerçevesi yetişkinle çalışmanın çerçevesinden farklıysa, değişik gelişim evresindeki çocuklarla çalışmalar da farklılıklar gösterebilir. Örneğin, bebek ile yapılan psikanalitik çalışma ergenle yapılan psikanalitik çalışmadan hayli farklıdır. Bu açıdan bakıldığında, her gelişim evresindeki çocukla yapılacak çalışmanın, gelişim evresindeki  özellikler ile ilişkili özgül boyutları olduğu düşünülebilir.

 

Oidipal dönem,  çocuğun bilişsel ve iletişimsel yetilerinin hızla gelişmesine karşılık bastırmanın henüz etkili bir biçimde kullanılmaması nedeniyle bilinçdışı materyalin zengin bir biçimde sergilendiği bir dönemdir. Ancak bu hızlı gelişmeye paralel giden motor yetkinlik ve otonomi artışı çerçeveyle ilgili sorunlara yol açabilir. Söz konusu özellikler, analistle olan ilişkiyi olduğu kadar, çocuğun anne babayla olan ilişkisini ve onların analistle olan ilişkisini de etkileyebilir.

 

Etkinliğimizin bu yılki konuğu, İtalya’da psikanalitik pratiğine devam eden ve Tavistock Klinik’te eğitimini tamamlamış olan, çocuk psikoterapisti ve aile psikanalisti Sara Micotti (PhD) olacaktır. Micotti, Milano’daki Centro Benedetta D’Intino Onlus’ta ve bireysel olarak Pavia’da çocuk, ergen ve yetişkin psikoterapisti olarak çalışmaktadır. Mesleki ilgi alanları bebek/çocuk ve aileleridir.  Milano’da, 0-18 yaş aralığındaki çocuk ve ailelerde yaşanan duygusal problemlerin önlenmesi ve tedavisi amacıyla kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir merkez olan Centro Benedetta D’Intito’nun bilimsel direktörlüğünü yapmaktadır. İtalyan Üniversiteleri’nde misafir öğretim üyesi olarak görev almakta ve başka ülkelerde de dersler vermektedir (Çek Cumhuriyeti, Fransa, Güney Afrika, İngiltere).

 

Çocukla çalışmanın bu özgül boyutlarını tartışma ve çalışma amacıyla, XVI. Çocuk Psikanalizi Günleri’nin konusu “Oidipal Dönem Çocukları ve Aileleriyle Psikanalitik Çalışma” olarak belirlenmiştir.

İCEPPD